18 Aralık 2017 Pazartesi

TABULARINI AL VE ...

Blog neydi onu bile unutmuşum..

Yazmaya vakit bulamamak, şaşırtıcı ama şuanda çok keyif verici bir durummuş. Stüdyo ve Rumour PDC ekibi çalışmaları, çocuklar, kediler, ailemiz.. koştur babam koştur.
Şimdi kadına ayırdığım bir blog geliyor.

Küçüklüğümden beri hep dans etmek istedim. Öyle ya da böyle, bedenime saygı duyup onu hissettiğim gibi onurlandırmak istedim. Taa ki 26 yaşımda Pole Dans a başlayıp da, tahminlerimin çok ötesinde onun mucizelerini görene dek!


Geçmişte, ben küçükken, yani 17 sene önce.. (WTF!)
Evin en sevdiğim yeri odamdı. Kapımı kapatıp, kulaklarımı takıp, karanlıkta nefessizlikten ölene dek dans ederdim. (Bu yazıyı okuyan pek çok insan gibi.). Nasıl bi dansçı, ne tür bir dans hiç düşünmemişim. Sadece dans etmek, harekete teslim olmaktı niyetim. İçimdeki enerji sanki ancak öyle bitecekti..

Destekçim annem elinden geleni yapsa da, babamlar asla onaylamadı. Bunu okuyanların %90 nın yaşadığı gibi, dans etmek, özgür olmak, dilediğini yapmak bizim gibi Türk ailelerinde pek de onanmıyor. (Sanırım uzun bir yazı olacak) Bir şekilde dans ettim ama hiç bir zaman ben olamadım.
Kasdav (liseler arası müzik ve dans yarışması) yarışmasında ikinci olduğumuz gece hiç aklımdan çıkmıyor;
Göbeği açık bir üstümüz vardı. Gösteri gününe dek babamdan saklamıştık. Gösteri günü sahneye çıkarken tek düşündüğüm, babamın asılacak suratıydı. Ne sahne ışığı, ne deli gibi hazırlanılmış gösteri! Oysa ki alt tarafı göbekti!
"Açmasan olmuyor mu?!" şuan bu sözleri duyar gibiyim. Aslında ben de kendime soruyorum şuan. Çünkü açmasam oluyor, evet. Dar bir üst de, bel kıvırdığımız bölümü gösterebilir elbet. Göbeği açık bir üst, belimi daha kıvrımlı ve net gösteriyor. Ben kadınım ve kadınlığımla ilgili saklayacak bir şeyim yok. Ve 16 yaşında ergen bir kız hormonlarıyla, göbeği açmak çok da normal geliyor. Üzerinde düşülmemiş, trend, oryantal ezgiye uygun.. Peki açmam neden Türk toplumunu rahatsız ediyor? Babamın tek kaşını neden kaldırıyor?

Şuan bu yazıyı okuyan kızların, kadınların, erkeklerin hala pek çoğu Pole Dans'ı striptiz olarak adlandırıp, bizlerin de bedenlerini satan insanlar olduğumuzu düşüyor olabilirler. Peki. Öyle olsun.
Öyle düşünmeye devam etsinler. Kim takar ki!! Sahnede bedenini kullanarak (show, dans, tiyatro..)iş yapan herkes bedenini satmıyor mu? Gece eğlenme çıktığında dar pantolonuyla gezenler satmıyor mu? instagramda başıörtülü, 1 mn takipçili, dünyanın en güzel makyajlarını yapan kadın
yüzünü satmıyor mu? Plazada toplantı öncesi mimik çalışan, hatta bunun için kursa giden adam bedenini satmıyor mu?

Ben yaşadığım hayatı, sevdiğim hobilerimi, karakterimi çevremde ve etkilediğim alanda özgürlüklerini kısıtlamadığım müddetçe kimseye ispat etmek ya da anlatmak zorunda değilim. Babamın suratı asılsa da, showu izleyen arkamdan kötü sözler söylese de.. Ben üzerinde saatler harcanmış emeğimle orada her zaman onurlu ve mutlu bir şekilde duruyor olacağım!

Neden soyunuyorsunuz? "Çünkü kıyafetle demire tutunamıyoruz."

Neden ayakkabı giyiyorsunuz? "Bacaklarımızı çalıştırıyor, ve uzun gösteriyor, yer hareketlerinde ayaklarımızın kaymasını sağlıyor.. he bir de neydi? point!"

OKAY BYE!
Bırakın artık şu lafları! Pole a tutunmak için tanga giymene gerek yok, bacak çalışacaksan bilek ağırlığı tak! ayakların kaymıyor mu yerde, okay! modern dans patiklerini bi dene!
Bunlar atmasyon değil, elbette etkisi var. Ama bu tip başlıklar,  striptiz denildiğini kabul edip, savunmalarla can çekişmek!

Ben seksi bir dans yapıyorum. Topuklularla kendimi daha seksi ve güçlü hissediyorum! Hayatım boyunca popom dümdüzdü ve şuan 4 senenin emeği olan ve aynada gördükçe kendimi güzel hissettiğim bir popom var ve bu yüzden tanga giyiyorum. Canım isterse tayt giyerim, canım isterse çarşafa girerim. Kimse de bana "niye böyle?" diyemez. Bunu kendime her gün söylüyorum. Benim seçimlerim, benim huzurum ve benim kararım.

4 senedir pole dansın, spor DA olduğunu, dilerseniz seksi olamayan versiyonlarını DA yapabileceğinizi yazıp durdum. Şunu bi netleştirelim mi; Pole üzerinde bikini ile olmak her zaman daha güvenilir ve konforludur. Pole için deri, tutunan taytlar üretilmiştir. İlla bikini altı giymemize gerek de yoktur. Kaldı ki siz ne yaparsanız yapın, balerinlerin mayoları bile eleştirilen yerde kimseye derdinizi anlatamazsınız.

"Erotik shop." diyince ŞŞŞŞ sessiz ol diyen, ama erotik shopta indirim kartı olan tuhaf insanlarla dolu bir ülkedeyiz. Ben kadınım! Kadın olduğumu göstermemek için çabalamıyorum. Mini eteğimle de, bol pantolonumla da, başörtümle de kadınım! ha sana uymuyor mu, tamam. O zaman yapma! ama yapıp kendini, iyi, huzurlu ve güçlü hisseden insanlara da karışma!

Bu saçma tabu yüzünden, bir sürü erkek, aşağılayarak "Hmm ben yan dururum da, ne alaka yani, karı işi o!" derken, neleri kaçırdığının farkında bile değil. Seksilik, kişinin kendi isteğidir. Barfiks barında seksi bir koreografi yaptığımda barfikse striptiz mi diyecekler acaba? hmm, bunu yapmalıyım. Çünkü ben seksi olmak istiyorsam bunun pole ile bir ilgisi yok. İstersem hiç bir ekipman kullanmadan da sahnede seksi olabilirim. Buna da exotic dans deniyor.

Şimdi herkes derin bir nefes alsın! omuzlarındaki yükü, dillerinde ki "Ama.." ile başlayan cümleleri bir salsın evrene. Burası da bana ait bir blog olduğuna göre, dilemezsen takip de etmeyebilirsin! Bunları okurken bir tarafın YES! diyorsa, git ve ne yapmak istiyorsan yap.
Ben 30 yaşımda gözlerim yaşlı, stüdyonun ortasında diz çöküp evrene şükranlarımı sundum. Artık odamın kapısını kapatmak zorunda olmadığım,
Kulaklık yerine bangır bangır hoparlörden müzik çalabildiğim,
Devasa aynalarla, yüksek polelarla döşeli,
Her yanınında 30 senemin deneyimi, ayrıntıları olan stüdyomda olduğum için şükrettim.

Bu da netçe burada dursun ki, benim dansıma, arkadaşıma, öğrencime, aileme, yaşayış biçimime müdahale eden herkes az ötede bir düşünsün.
Hayat, sevgiyle beslenir.
Balansıyla mucizeler yaratır.
Karmasıyla coşturur.
Emeğiyle şenlenir.
Sonra ben o hayata karışır giderim ama hayat benim yerime yine sivri dilli, ayakları yere basmayan, hayalperest, ruh hastaları koyar. Ben benden ibaret olmadığımı, bireyselliğimin sınırlarını, sevginin gücünü bildiğim müddetçe, BİZ hep buralarda olururuz!
BİZİN farkında ve huzurunda olanlara!

#StayOnPole