Sabahın 4 buçuğu.
Artık kaçıncı olduğunu hatırlamadığım kahve eşliğinde ‘Sıçtım
Mavisini’ görmeyi bekliyorum. Güneşi doğuracağım birazdan..
Önümde renk renk kumaşlar, boncuklar.. 4 parmağımda yara bandı.. Spotify’da focus albümlerinden ‘Stay Sharp’ açık (Alex Vargas – shackled up).. Terasın en güzel manzarasını gören yerde yazmayıp da ne yapayım?
Önümde renk renk kumaşlar, boncuklar.. 4 parmağımda yara bandı.. Spotify’da focus albümlerinden ‘Stay Sharp’ açık (Alex Vargas – shackled up).. Terasın en güzel manzarasını gören yerde yazmayıp da ne yapayım?
Her şey sandığımdan farklı, hızlı ve değişik bir yolda
gitmekte..
Planladığımın haricinde, çok güzel hissettiren bir yoldayım.
Mantık savaşı verip, kurtulamadığım olumsuzluklardan, ilk defa hep destek tam
destek hislerimle ilerliyorum ve tuhaf bir güven duygusu var içimde!
Bazı insanların enerjisi sizi yer, hem de sinsice! Fark edemeden kendinizi soğuk ve dipte bulursunuz. O enerjiden çıktığınızda daha da tuhaf, yoksunluk içeren ama garip bir sıcaklık hissedersiniz. O Güneşinizin tekrar doğması, içinizin sımsıcak olmasıdır. Enerjiniz yeniden alevlenir, güçlenirsiniz.
İşte tam da böyle hissediyorum. Yaptığım işlere mani olan durumlar ve insanlardan uzaklaşınca görüyorum ki ayaklarım tıpkı o bahsi geçen ‘ağacın kökleri’ gibi toprağa uzanmış, büyüttüğüm, kırılmaya maruz bıraktığım ve incinmeye hazır ruhum üzerine türlü türlü boncuklarla işlenmiş kurşundan zırhını geçirmiş. Hayat bana ilk defa komik ve huzur dolu geliyor. Kaygısızlık bu sanırım!
Bazı insanların enerjisi sizi yer, hem de sinsice! Fark edemeden kendinizi soğuk ve dipte bulursunuz. O enerjiden çıktığınızda daha da tuhaf, yoksunluk içeren ama garip bir sıcaklık hissedersiniz. O Güneşinizin tekrar doğması, içinizin sımsıcak olmasıdır. Enerjiniz yeniden alevlenir, güçlenirsiniz.
İşte tam da böyle hissediyorum. Yaptığım işlere mani olan durumlar ve insanlardan uzaklaşınca görüyorum ki ayaklarım tıpkı o bahsi geçen ‘ağacın kökleri’ gibi toprağa uzanmış, büyüttüğüm, kırılmaya maruz bıraktığım ve incinmeye hazır ruhum üzerine türlü türlü boncuklarla işlenmiş kurşundan zırhını geçirmiş. Hayat bana ilk defa komik ve huzur dolu geliyor. Kaygısızlık bu sanırım!
Sevdiğiniz işi sırf sevdiğiniz için yaptığınızda böyle huzur
ve komiklik dolu buluyorsunuz kendinizi. Suratınızda parlamakta 32 diş,
çevrenizde güçlü güzel enerjiler.. hatta mutfakta pişen bezelye! O bile dans
ediyor tencerede!!
Yani demem o ki.. Bazen oluruna bırakmak ya da delicesine
çıkış yolu aramak yerine, sırf mutlu olmak/ iyi hissetmek/ olduğun gibi olmak
seni o bütün durumlardan uzaklaştıran yegane yol oluyor.
Hayatta nasıl kaygılanmayalım yahu? Geçinme derdiydi, memleket meseleleriydi....
Kaygılanmıyorsun! O montu almak için, o arabaya binmek için salak salak, sen olmayan işleri yapmıyorsun! Kendin oluyorsun çünkü o mont sana o zaman huzur veriyor. Hayatına sıçıp batırıp 3 ay harcadıktan sonra tüküreyim ben öyle monta!
Ben de yapıyorum hala! Ben de didiniyorum bir şeyler için.. Belki 2 saat sonra ben de geçim derdiyle sarsılıp yine sinsi tilkilerle iş birliği yapmak zorunda kalacağım.
Ama bir şey diyeyim mi?
Şu beş dakikalık huzur paha biçilemez!
Hayatta nasıl kaygılanmayalım yahu? Geçinme derdiydi, memleket meseleleriydi....
Kaygılanmıyorsun! O montu almak için, o arabaya binmek için salak salak, sen olmayan işleri yapmıyorsun! Kendin oluyorsun çünkü o mont sana o zaman huzur veriyor. Hayatına sıçıp batırıp 3 ay harcadıktan sonra tüküreyim ben öyle monta!
Ben de yapıyorum hala! Ben de didiniyorum bir şeyler için.. Belki 2 saat sonra ben de geçim derdiyle sarsılıp yine sinsi tilkilerle iş birliği yapmak zorunda kalacağım.
Ama bir şey diyeyim mi?
Şu beş dakikalık huzur paha biçilemez!