2 Ocak 2020 Perşembe

Hadi Hoşgeldim -kalp-



Hayatımdaki her şeyi bahane edecek kadar dolu bir 2 sene geçirdim. 

Pole a dair bir sürü işim vardı ve artık kimse blog okumuyordu. "Tüketim Toplumu vol.2"
Siz ne ara büyüdünüz de, ne ara ne süzgeçten geçirdiniz de iki video ya 10 sn, bir fotoğrafa 15 salise bakar oldunuz? 

Nasıl da sindirmeden, yüzeysel geçer olmuşuz. Herkes bloggerdı şimdi vıloggerlardan yutubırlardan yandı ortalık! -arada ateş edenler var, bknz. Baran'ın kulisi- 

Ben de, maalesef, ne kindle'lara ne de wordlere tutunamadım. Varım yoğum kitap kokusu oldu, defter kalem.. 31 yaşında bile, buram buram kırtasiye özlemi. Ve fark ettim ki yazasım geri gelmiş. İnsan yaratıcılığını hep duygusal alanlarını doludurunca mı yakalar, yoksa duygu peşinde olunca mı? bilemiyorum. Kendimi storylere adadım. heheh çok da seviyorum keratayı. 

Şuraya da 24 saatte gitmeyen bir yazı bırakayım diyorum. Elim alışsın. Yazı da pratikle gelişiyor, biliyorsun? 

Velev ki, her mahalleye yine bir pole stüdyosu açılmaya devam ediyor. Gırla dandik eğitmen, gırla dandik pole üretimi devam. 
Ben yaptım mı? ya VALLAHİ UĞRAŞAMAM! Ne elin "param var seni bile satın alırım!" diyen görgüsüzüyle, ne de "Biz gelince kediyi dışarı mı atıyorsunuz?" diyen ruh hastasıyla .. UĞ RA ŞA MAM! 

Ben kurumsal değilim arkadaş! 3 kuruş cebime girmek diye seni bu stüdyoya almam!
Ben çok sevdiğim işi yaparken, az buçuk bilgim neyse, buyrun bilgim diyen, stüdyosunu ev salonu olarak gören bir insanım. Evet, insan az kaldı memlekette. İki kaale alıp karşınıza koyduğunuz insan diye baktıklarınız, iki güne tepenize sıçıyor. Çok sevdiğim bi laf var, "Geldikleri gibi gidecekler."


Gelip mor çatı niyetine iki tek attığımız, telveden fal baktığımız insanlar, işine gelmeyince bizim hakkımızda hiç kurumsal değiller diyorlar. E evet! Kurumsalım dedim mi? Ben kapitalist sistemi sevmiyorum. 
Zorunda mıyım?
Benim çöplüğüm değil mi? Ben senin emir erin miyim? hadi ben böyleyim. Ben sana karışıyor muyum, neden ruh hastasısın diye? sen de böylesin. Ben seni olduğun gibi sevmişim. 
Konuşma arkadaş, arkamı geçtim, bi zahmet önümden de konuşma! 
Ha konuşacaksan da eğri otur, doğru konuş. 

Valla iki sevap işleyip cennet peşinde koşan mı cennete gider, cennete gitmek için uğraşmayan iki sevap işleyen mi? Herkes kendi işine, özüne, gönlüne baksın. Ben pole yerine kafe açsaydım da böyle açardım, şansa kadınların ve erkeklerin özgürce takılabileceği bir platforma denk geldim. Kasa kasa iş yapamam ben. 


Ülke feminizm sıçıyor sanki. Feminizm sıçılmaz gençler! Kadın erkek eşitliği, hümanist olmayana da yaramıyor. Ben ne 1 erkek hıyar diye, erkek soyuna söverim, ne de karşısındaki kadına bok muamelesi yapan kadına, sırf kendi cinsim diye peşkeş çekerim. Önce insan olun insan!